Motosiklet kullandığım zamanlarda öğrendiğim güzel bir söz vardır: "Ne kadar hızlı gittiğini frene basınca anlarsın".
Mesafe ölçümü ile dengelenen, diğer yandan aracın manevra ve kabiliyet dahilinde hareketlerini planlamanızı gerektiren belirli değişkenler vardır. Mesela, yolda kendinize belirli bir nokta seçin. Önünüzdeki araç o noktayı geçtikten sonra 5 saniyeye denk gelecek şekilde sayın. Eğer 5'i bitirmeden aynı noktayı siz de geçerseniz aradaki mesafe azdır ve bu tehlike yaratıyor demektir. Bitirince geçiyorsanız yola devam. Ancak sıkıntımız burada bitmedi: Kendini, çok değil, 500 cc sanan bir 125 cc motorunuzu 120 ile titretiyorsanız o ince tekerlekler öndeki araç fren yaptığında sizi önce asfalta oradan da sürüklenerek o aracın tamponu altına yollayabilir. Biraz şanslıysanız jilet gibi kesen bariyerlere dikey bir açıyla çarpar ve kırıklarla kurtulursunuz. O da korumaları takmak kaydıyla. Yok montunuz botunuz falan eksikse asfalt yanığı iyileşmiyor. Kask da eksikse asfalt yanığı son probleminiz.
Yani burada önemli olan ilk nokta kişisel donanım. Motosikletin üzerindeyken eldiven - kask - mont - bellik - pantalon - bot... tam tekmil hazır olmak. Hatta uzun süre kullananlara ileride işitme kaybı yaşamamaları için kulak tıkacı tavsiye ediliyor. Demek ki neymiş, yola çıkarken kendi güvenliğini sağlayacak donanımı sağlamak gerekiyor.
Kişisel donanımdan sonra gelelim alt yapı yani motosikletinize. Alt yapının en önemli yönü donanımı destekleyecek kabiliyetlere sahip olmasıdır. Yani motosikletinizi bu anlamda kabiliyetli yapan tek şey büyüklüğü değildir. Manevra kabiliyeti, yol tutuşu, titreşimi size hissettirmeyecek motor hacmi ( gerçi o hep hissediliyor ) , fren sistemi ( mümkünse ABS'li olmalı ), koruma demirleri ( düşme anında bacağın motorun altında kalıp kopmasını engeller o bakımdan...), arka ve yanlarda case'ler yani bagajlar ( yeri geldiğinde onlar da koruyor ama tek kişi binin, aksi halde arka case düşme anında ardçı dediğimiz sürücü arkasındaki kişinin motordan kurtulmasını engeller). Diyelim ki motor da donanımlı, o zaman güvenlik bir ölçüde artıyor ve size hem konfor hem de rahat bir sürüş sağlıyor. Sürüş esnasında yüzümüzü güldüren bir şeydir bu.
Bu koşullarda çıktınız yola. 5 saniyelik güvenli sürüş mesafesini de koruyorsunuz... Geldi sıra güvenlik çemberine. Güvenlik çemberi çok hayati, bildiğiniz gibi değil! Etrafınızdaki her şey size belirli bir mesafede durmazsa yer yön koordinasyonu riske girdiğinde önce çemberden sıkıntıya düşersiniz. Bu yüzden daraltmamaya dikkat etmek lazım. Nasıl olacak? Etrafınızdaki tüm araçlar ve cisimlerle aranızda belirli bir mesafede kalmaya çalışın. En sağ şeritteyseniz bariyerle bile mesafeli olun. Oluşabilecek kontrol dışı bir durumda risk yaratmaması için özen gösterin.
Kişisel güvenlik - motosiklet güvenliği ve yol güvenliği tamam. Peki gaza basmanın vakti midir? Vaktidir. Ama o gaza çapınız kadar basmalısınız, asla unutmayın.
Zira çok hızlıysanız ve frene basınca bunu fark edenlerdenseniz ya hayatınızda ilk defa hız yapıyorsunuzdur ve bu tecrübesiz haller sizin en yakındaki cisme çarpmanıza neden olur ya da motorun gaza gelme vitesine atmışsınızdır yine neticede en yakındaki cisme çarparsınız.
Kısaca o gaz var ya o gaz... dikkat etmezseniz canınıza mal olmasa da değerinize, sağlığınıza, vırtınıza zırtınıza mal olur. Dikkat, burada en önemli nokta "vırt zırt"... kaçırmayalım lütfen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder