Acaba? - Banu Avar'ın derlediği yazı ve ..
Wikileaks'i hiç merak etmedim. Medyanın kendine ve el sürülemez noktalara kumpas yapmasıyla ilgili suni tenefüs çabalarından haz etmediğim için bunu da kulaktan dolma dinledim. Her zaman medyanın taraflılığına inancım ve isterse susturulabilir olduğunu dünya çapında defalarca görmem ve okumam yetiyor. Genel kanılarda internet çağını gözlerinde fazla büyütüyor ve özgürlükler diyarında koştuğumuzu varsayıyorlar. Külliyen yalan! Eskiden basın da, bireyler de, toplumlar da bundan daha özgürdü. Şimdi ortada her şeyi söylüyormuş gibi yapıp hiçbir şey söylemeyen yığınlarız. Bunu kademeli olarak öğrendik. Sanal alemlerde ilgi odağı olmakla hayata dair bağlarımızı zedeliyor ve her daim ortada olduğunu düşündüğümüz bilgi akışına bağımlılığımız yüzünden hafızamızı bile kullanmayı reddediyoruz. Yani saatlerimizi internette haberleşerek geçirdiğimizden yüz yüze iletişimi azaltıyor ve "aradığım her şey internette var" diyerek kafamızın içine bilgi yerleştirmeyi erteliyoruz. İşte bu otluğun getirdiği şey sadece iradeli teslimiyet. Özgürlüğü pdf.te gördüğü gökyüzünde arayan yığınlar...
Bu zihniyet insanı ya ot yapar ya da paranoyak. Neye inanacağız neye inanmayacağız? İşte bu yüzden modası geçmeyen tek şey bilgi. Şüphecilik asla "ben tahmin etmiştim zaten" mahallesine ait değildir. Şüphecilik merakı ve araştırmayı getirirse derinleşebilir. Banu Avar şüphelenecek kadar bilgili ve tecrübeli bir haberci - yazar ve programcı. Aynı zamanda şüphelerine gerekçeler bulacak akdar da araştırmacı. Bu yüzden aşağıdaki yazıyı okurken hem Wikileaks'i hem de bu bakış açısını okumak lazım.
ŞİMDİ SIRA 'SIZINTI MEDYASI'NDA! 15.12.2010
Assange yeniden gündemde… Serbest mi, nezarethanede mi? Wiki sızıntıdan ayrılanlar Openleaks kuruyorlar… Daha fazla sızıntı ortalığa yayılacak… Artık iyice deşifre olmuş olan medya devleri, ‘kontrollü sızıntıyla’ ‘şeffaf’ MIŞ gibi yapacak!
Aslında Assange ve wiki sızıntı olayı bize küresel medyayı görmemiz için mükemmel bir ayna.
Biri büyük medyada parlatılır, ‘şekillendirici bilgi’ ortalığa yayılır…
Kanada’dan yayın yapan Global reseach adlı sitede Prof Michael Chaussodovsky dün Assange ve ‘şekillendirici bilgi’ konusunda bir yazı yazdı.
Assange’ın ‘Avrasya ve Orta Doğu’daki baskıcı rejimler’ söylemini, renkli devrimlere meraklı Amerikan elitinin söylemiyle büyük benzerlik taşıdığını vurguladı ve özellikle Assange’ın ABD istihbaratıyla olan ilişkisinin altını çizdi.
Küresel elitin yayın organlarında çarşaf çarşaf reklamı yapılan site ve sahibi Assange’ın
Büyük medyadaki röportajlarından bir derleme sunan Prof Chauossodovsky, Assange’ın söylemlerinin Soroscu Turuncu darbe imalatçılarıyla birebir örtüştüğünü anlatıyor ve Assange’ın tüm röportajlarda şu cümleyi tekrarladığını vurguluyor:
‘Hedefimiz, Çin’deki, Rusya ve Orta Asya’daki baskıcı rejimlerdir.’ (The New Yorker 7 haziran 2010)
Sızıntıların küresel medyada kopardığı fırtınaya dikkat çekilen yazıda, The New York Times bağlantısı irdeleniyor.
‘Amerika’nın şirket medyası ve özellikle CFR, (Dış İlişkiler konseyi), Washington düşünce kuruluşları ve Wall Street’le olan yakın bağıyla, New York Times gazetesi, küresel güç odaklarının merkezinde yeralır.’
Böyle bir gazete nasıl oluyor da ‘şeffaflık’ havarisi bir pozda, wiki sızıntıları yayıyor ve Assange’a göğsünü siper ediyor? Profesörün sorusu bu.
Üstelik sızıntılar sızmadan önce sisli eller tarafından redakte ediliyor…Bu bilgiyi ‘New York times’ın Washington temsilcisi David E: Sanger veriyor:: ‘ Tüm materyali dikkatle inceledik ve hatta 100 civarında konuşmayı ABD hükümetine göndererek herhangi bir redaksiyon isteyip istemediklerini sorduk!’
Medyada bilgi kirliliği yaymakla ünlü The New York Times wiki sızıntıları ‘düzenleyip’ ardından sayfalarını açınca bir anda politik aparattan sesler yükseliyor ve Rockefeller’in New York Times’ı ‘komplocu’ ilan ediliyor…
Assange’ın işbirliği yaptığı New York Times’ın Washington temsilcisi, David Sanger ilginç bir isim.Bu güne kadar küresel elitle yakın ilişkisi gizlenemez boyutta. Amerikan derin yapılanması CFR’nin ve Aspen Strateji enstitüsünün üyesi. Bu örgütler Madeleine Albright, Condolezza Rice, eski CIA başkanı John Deutsch Dünya bankası eski başkanı R. Zoellick’e de evsahipliği yapıyor.
Assange’ı ‘parlatan’ diğer gazeteciler de sanger’den farksız. Onlarında çoğu CFR ile ilişkili.. Time dergisinden Richard Stengel, The New Yorker’dan Raffi Khatchadurian gibi…
Bu gazetecilerin ortak yanları, yıllardır CFR politikaları çerçevesinde yazılar yazmaları.. Özellikle David Sanger, 2005’den beri İran’ın nükleer hırsları’ konusunu işlemekte ve öne çıkarmaktaydı. Bu çalışmanın sonucunda konuyla ilgili ‘sızıntıları’ Uluslar arası atom Enerji ajansına ve devlet birimlerine yollamıştı. Çalışmaları BM Güvenlik teşkilatınca değerlendirilmiş ve İran’a yaptırımlar bu sürecin sonunda başlamıştı!
Pakistan’da sızıntılardan payını almıştı ve ‘Afgan Talibanlarıyla ilişkisi ve El Kaide’ye yardımları’nı belgeleyen sızıntılar nedeniyle, Amerikan askerlerine Afganistan Pakistan arasında geniş hürriyet sağlamıştı
Prof Chauossodovski, ‘ Sızıntılar’ın küresel elitin çıkarları doğrultusunda 2 önemli görevi tamamladığını yazıyor:
1) İran nükleer silahlanma programına sahip ve küresel güvenlik için bir tehdit
2) Suudi Arabistan ve Pakistan El kaidenin sponsor devletleri. NATO ülkeleri ve Amerikaya düşman İslamcı terörist örgütlerin destekçileri’
Amerika’da büyük basın yayın organları yıllardır, sadece işine gelen ‘yalanlar’la kamuya yanlış bilgilendirme oyununu başarıyla sürdürürken, birdenbire bu ‘değişim’ neden?!
Hidayete ermelerinin bir nedeni olmalı…
Şöyle diyor Prof. Chaussodovsky, ‘Assange’ın arkasında duran basın yayın organları ve ilgili gazeteciler uzun yıllardır Amerikan istihbaratının has adamları ve askeri istihbarat örgütleriyle derinden ilişkili!... The Economist mesela, Assange’a ödül veren dergi, İngiltere elitinin yayın organı. Irak savaşına katılıma en büyük desteği vermişti. 1972-89 arasında derginin yönetim kurulu başkanı Rothshield kardeşlerden biri.. Şimdi karısı yönetim kurulunda. Assange, bilgi kirliliğinin baş aktörlerinden biri olan Economist’ten nasıl bu büyük desteği alıyor? Medyadaki ‘büyük eller’ bir ‘muhalefet’ yaratma operasyonuna mı giriyor?’
Üstelik Assange’ın avukatı ingiltere’nin en elit hukuk bürolarından birinin sahibi. Mark Stephens aynı zamanda Rothshield ailesinin de avukatlarından biri.
Yazısının sonunda Prof Chaussodovsky şu önemli saptamayı yapıyor: ‘Wikileaks projesi dünyaya el koymaya hazırlanan, Yeni dünya Düzenci çetenin çok karmaşık bir düzeneği görünümünde. Artık ne NATO -ABD savaş suçları umurlarında, ne de en üst düzey hükümet mensuplarının isimlerinin yıpranıp yıpranmaması. Herkesin yerine yenisi gelir! Korunması gereken tek şey vardır: Politik aparatın arkasında< duran küresel elitin çıkarları!
Wiki sızıntılar ABD istihbaratı ve büyük basını tarafından dikkatle düzenlenmiş belgeler. Dünyaya belli eller tarafından yayıldılar. Ve halk yığınlarınca kabul edildiler. Ne de olsa ‘saygın’ medya onlara yer veriyordu!.
Böylece, ABD basını ve istihbaratı ‘şeffaflık’ ve demokrat görünümde koca bir adım attı. Amerika’daki savaş karşıtı muhalifler bu sayede hükümete yaklaştı: Bunca teröre dair sızıntıdan sonra artık ‘Savaşa karşıyız ama Teröre karşı savaşı destekliyoruz!’ diyorlar..
Assange üzerine düşen görevi başarıyla tamamladığında kamuoyu yeni sızıntılarla sarsılmaya hazır olsun. Müjdesi BBC’den geldi bile.. Wiki’den ayrılan Daniel Domscheit-Berg' in OPENLEAKS’İ (açık sızıntıları) gerektiği zaman gereken coğrafyalarda ‘operasyona’ yol açan belgeleri sızdırıverecek…Kamuoyu oluşturulacak, destekler alınacak, enerji kaynakları ve hatları için Amerika üzerine düşeni yapacak…
Acaba?
Derleyen Banu AVAR
Görkem ya Prof Michael Chaussodovsky ve Banu AVAR dan da şüpheleniyorum be iyi mi :P
YanıtlaSilAraştırmalarını bekliyorum o zaman :D
YanıtlaSil